21 Kasım 2008 Cuma

MU KITASI

Son zamanlarda yapılan Atatürk tartışmalarında ilginç bir konu da gündeme geldi.Atatürk'ün okuduğu kitaplar,fikirleri,devrimleri,incelediği konular,merak ettikleri...Bunlardan biri de MU KITASI idi.Mu kıtası gercekten M.Ö ki yıllarda yok olduğu sanılan ama en son teknolojinin de kullanıldıgı sanılan bir kıta.Geçen gün bir programda da bu kıtadan Mayalar dan epeyce bahsedildi.Onlara ait birçok resim gösterildi.Ve bu resimlerden çok enteresan teknolojiye sahip oldukları görülüyordu.Yapılan araştırmalarda Türkler ile de benzer taraflarının olduğu ortaya çıkmış. Bu da Atatürkün ilgisini çekmiş.Şimdi bununla ilgili internette okuduğum bir paragrafı da sizinle paylaşıyorum.

"M.Ö. 200.000 ile 70.000 yillari arasindaPasifik'te Mu adinda Avustralya'dan katkat büyük bir Kita.Yüksek bir medeniyet yarattiktan sonra batmis.Atatürk bu kitayla neden ilgilenmisti?"Türkler'in kökenini ortaya çikarmak Gazi'nin en büyük isteklerinden biriydi. . Atatürk'ün istegiyle birçok bilim adami ve arastirmaci bu alanda arastirmalar yapti. Yabanci bilim adamlari davet edildi. 1930'da Türk Tarih Kurumu kuruldu. Çok zengin malzeme ve bilgilere ulasildi. Yine de Türkler'in nereden geldikleri tam açiklik kazanmadi.1932'de emekli General Tahsin Bey Atatürk'ü ziyaret etti. Maya dili ile Türkçe arasindaki benzerliklerden bahsetti. Mayalar Meksika'da yasamislar Türkler ise Orta Asya'dan gelmislerdi.Gazi konuyla ilgilendi.Tahsin Bey'i Meksika'ya elçi olarak atadi. Ona iki dil arasindaki benzerlikleri ortaya çikarma görevini verdi.Maya dilinin kökeninin tabletlerde oldugu anlasilmisti. Türkçe ile Maya dili benzerlik bu tabletlerde aranacakti. Bu tabletler Tahsin Bey'i saskina çevirdi. Çünkü tabletler MÖ 200.000 ile 70.000 yillari arasinda Pasifik'de yer almis bir kitayi haber veriyordu. Kitanin adi MU idi. Avustralya'dan birkaç kat büyüktü. Yüksek bir uygarliga ulastiktan sonra deprem veya tufan sonucu battigi saniliyordu.Tahsin Bey ögrendiklerini bulduklarini düzenli olarak Atatürk'e rapor ediyordu.Atatürk metinleri büyük bir dikkatle okudu. Insanin yaradilisini anlatan bölümle özellikle ilgilenmisti. Mu'nun insanligin ana vatani oldugunu nüfusun 64 milyona çiktigini anlatan bölümlerin altini çizmisti. Mu'da geçen Tanri kavramiyla da yakindan ilgilenmis yaraticinin insan akliyla anlasilamayacagi sekillendirilemeyecegi ve adlandirilamayacagi üzerinde durmustu. Tercümelerde Maya dili de dahil tüm lisanlarin Mu dilinden türedigi belirtiliyordu.Mu kitasinin batisini anlatan bölümde halkin "Ya Mu bizi kurtar." diye bagirdigina dikkat çekerek Mu'nun bir ilah adi oldugu sonucuna vardi. Mu kökenli özel isim ve sifatlari Öztürkçe ile karsilastirarak (Kui: kögü : Aile vb.) not aliyordu. Atatürk önce Türkler'in kökenini ve Mu dilinin Türkçe ile baglantisini incelemis sonra da Mu sembollerini Latin alfabesiyle karsilastirmisti.Daha ilginç olan Mu'nun demokrasi ile yönetildigini ve günes enerjisinin aydinlatmada kullanildigini anlatan satirlarin altini çizmekle kalmamisti kendi notlarini da ilistirmisti.Maya Aztek ve Inka uygarliklarinin Türkler'in kullandigi esyalara benzer esyalar kullandigini Atatürk'e iletilmisti. Davullar kalkanlar üzerlerindeki ay ve yildiz sembollerine kadar bizimkilere benziyordu. dini tören ibadet ve tapinaklarin bile sasilacak kadar benzerligi gösteriliyordu.

Hiç yorum yok: