28 Aralık 2008 Pazar

Bir pazar günü daha....

Bir yağmurlu pazar günü İstanbul'da sözde kısa bir alışveriş turuna çıktım hiç bişey alamasam da geldiğim de artık gün kararmıştı.Değişmeyen ise git gide hızını artıran yağmurdu.Biraz önce altında ıslandığım yağmuru şimdi evimde ellerimin üşümüş ve kızarmış parmaklarını kalorifer peteğine dayamış bir şekilde penceremden izliyorum...Fonda da yağmura eşlik eden Cem Adrian...


Korkmuyorum artık senden gece
korkmuyorum hiç karanlık
üzerime gel istersen
sar beni ben kaçıp gitmem
korkmuyorum artık senden yalnızlık
korkmuyorum hiç korkmuyorum
yüreğime vur vur istersen
kalmadı hiç kaçıp gitmem
sokaklarda yanımda dolaşan yağmur
geceleri başucumda duran yağmur
avucumda ellerin yerine yağmur
vur yüzüme vur yüzüme
saçlarımda nefesin yerine yağmur
dudağımda dudağın yerine yağmur
gökyüzünden çaresizliğimi yağmur
vur yüzüme hadi vur yüzüme
korkmuyorum artık senden gece
korkmuyorum hiç karanlık
üzerime gel istersen
sar beni ben kaçıp gitmem.
korkmuyorum artık senden yalnızlık
korkmuyorum hiç korkmuyorum
yüreğime vur vur istersen
kalmadı hiç kaçıp gitmem
sokaklarda yanımda dolaşan yağmur
geceleri başucumda duran yağmur
avucumda ellerin yerine yağmur
vur yüzüme vur yüzüme
saçlarımda nefesin yerine yağmur
dudağımda dudağın yerine yağmur
gökyüzünden çaresizliğimi yağmur
vur yüzüme hadi vur yüzüme
daha hızlı yağmur yağ hadi yağmur
ağlar gibi yağmur
vur yüzüme vur yüzüme
yağ hadi yağmur
çok üzgünüm çok üzgünüm çok üzdüm yağmur
kaybedecek neyim kaldı bu defa ne kaldı yağmur
vur yüzüme hadi vur yüzüme
yağmuuur…yağmuuur…yağmuuur…yağmuuur…

Hiç yorum yok: