6 Şubat 2009 Cuma

aLATAv!

Dün canım arkadaşımla kendisi Ankaralara gitmeden buluşup Taksim turu yaptık.Ama bizim için bayağı bir yorucu oldu.Ben kurstan çıktıktan sonra önce bir güzel karnımızı doyuduk ama belki de arkadaşım adına da ödemek isterken benim elimdeki para bana bile zor yetti :D Yemek faslının ardından tam yola koyulduk ki benim aklıma çatlak bir arkadaşın tarif ettiği ve çok ucuz olduğunu iddia ettiği bir incik,boncuk tarzı şeyler satan dükkan geldi.Hemen oraya yöneldik ve yolda fotograf çeke çeke dükkana ulaştık.Dükkan sahibi bir Yunanlı beyefendi.Kendisi çok iyi birine benziyor üstelik biz alışveriş yaparken kendisi dışarı çıkıp bekledi.Yani müşterilerine hırsız muamelesi yapıp peşinden bir dk ayrılmayan tiplerden değil.Üstelik malları da çok güzel ve ucuz.Ne bulursak aldık doğrusu...Sonra tipik gittiğimiz mekanlarda takıldık hatta hiç gitmediğimiz yerlere bile girip çıktık.Karşımıza çıkan biri dönme zamanımız geldiğini hatırlattı bize.Tam dönerken tam Tünelin orda bir kalabalık farkettik baktık ki bir grup sokak konseri

















veriyor.Sesi duyan gelmeye başladı.Biz de katıldık o kalabalığa.O kadar güzel çalıyolardı ki etkilenmemek elde değil doğrusu.Türkü tadında çok özgün bir müzik tarzı...İsteyen bu not defterine mail adreslerini bıraksın biz de etkinliklerimizden haberdar edelim diyolardı.Bir tarafta ise kendi kayıtlarının olduğu cd'leri..Tabi hemen koşup kaptık bir tane...Bu mini konserin seyircilerinin de genellikle turistler olması ilgi çekiciydi.Konseri istemeye istemeye bırakmak zorunda kalıp yürümeye devam ettik.Birara nerden geldiğini farkedemediğimiz çok hoş bir koku hissettik.Dönüp dönüp baktık nerden geliyor bu koku diye..O kokuyu biliyorduk o koku hani biz çocukken minik plastik poşetlere koyulan sıvılar vardı ya onlardandı.Sonra tekrar devam ettik ve bir yerde oturmaya karar verdik.Tabi oturmak istediğimiz kafe 5. katta olup,asansörde bozuk olunca bize biraz zahmetli geldi ama sıcak çikolatayı içerken ve muhabbet ederken tabi yorgunluğumuzu unuttuk.Tabi ilk kafeye girdiğimizde sanki ilkokul kantinindeyiz izlenimi veren o gürültülü kalabalığı da söylemeden geçemeyeceğim.Neyse hava artık karamıştı ki ordan da çıkıp eve doğru gitmeye koyulduk.Tabi otobüse binmeden önce iyi niyetlerle yaklaştığımız seyyar satıcıdan işittiğimiz laf biraz tadımızı kaçırdı ama dün bizi kimse mutsuz edemezdi herhalde.Sonra Asli ile vedalaşıp otobüse bindim.Ama otobüse bindiğimde de eve geldiğimde de yüzüm gülüyordu.Bu da iyi birşeyin olduğunun işareti.Şu an sevgili arkadaşım Ankara ya gitmek üzere yola çıkacak umarım işleri rast gider.Ben de bugünkü diksiyon dersime gitmeme kararı aldım.Evde oturup keyfime bakıyorum.Tabi dün akşamdan beri hiç durmadan ALATAV dinliyorum.Sizlere de tavsiye ediyorum.Kendinize iyi bakın dostlarrr.

Hiç yorum yok: