Son günlerde üzerimde büyük bir ağırlık var sanki..Hep uyuyasım var.Geceleri ise tam tersine bir türlü uyku tutmuyor.Hani şu prime time dedikleri haber sonrası kuşak var ya..Bütün dizilerimi o kuşakta izlerken diğer kanallarda izleyemediğim dizilerin de tekrarlarını gecenin geç bir vaktinde izliyorum.Tabii uyku da yok.Aslında bu benim için iyi oluyor.Hiç bir programımı kaçırmadan takip edebiliyorum.Son günlerde hep izlediğim programlara ek olarak 2 program daha çıktı.İlki kanal 1'ekranlara gelen "Kelime Oyunu" isimli program şu günlerde favorim.Çok basit ve eğlenceli bir oyun.Onu izlemedenyatmıyorum.Diğer bir programım ise Ebru Şallı'nın sunduğu "Ebruli" isimli programı.Yalnız bu programın sadece ilk 15 dakikası beni ilgilendiriyor.Yani işin spor kısmı :).Tahmin edeceğiniz gibi her gece onunla pilates yapmaya çalısıyorum.Başlangıçta "beni pek fazla zorlamaz.Aman ne olcak ondan yaparız" düşüncelerine kapılmış olsam da bu işin biraz zor birşey olduğunu karnıma giren kramplardan sonra anlamış bulunmaktayım.Şahsiyet öyle bir alışmış ki yapmaya bir hareketi 100 kere yaptırırken duyduyu acıyı "ohh ne güzel yanıyor..acısın daha fazla acısın..."modunda açıklarken insan kendine zarar veren bir kişiden de birazcık şüphe duyuyor ..ki anca 20'ye kadar sayanabildiğim hareketten sonra mideme kramplar girdiyse onun soylediği gibi 100 kere tekrarlasaydım acaba ne olacaktı onu bilemiyorum.Ama nedense yapmaya devam etmek istiyorum.Bütün gün boyunca pek hareketli olmayan bir yaşamın zararlarını görmeye başladığımdan az da olsa vucuduma biraz hareket kazandırmak istiyorum açıkçası.Bütün programlarımı izledikten sonra sıra uyumaya geliyor.Ama sabah kalktığımda da beni bir televizyon programı bekliyor.Aslında programın adını bile doğru düzgün bilmiyorum desem yeridir.Sadece sunucusu olan Müge Anlı ve ona eşlik eden avukat Rahmi Özkan (ki kendisini Serap Ezgü'den tanırız.)ve herkesin tanıdığı Arif Verimli'yi biliyorum...ve yaklaşık bir aydır çözülemeyen bir cinayet hikayesi.Normalde hiç bir program için erken kalkmam ama bu program istisna oldu.Çünkü gerçekten de neler olduğunu öğrenmek istiyorum.Ama her geçen gün olaylar aydınlanacağına git gide karmaşık bir hal alırken ben de bir çıkmaza doğru girmeye başladım.Basında da yer alan olay Gaziosmanpaşa civarında geçen olayda bir genç kadın biri kız biri erkek(ki erkek olan otistik) çocuklarıyla beraber evde ölü bulundu.Olay bir hırsızlık olayı değildi evden hiç birşey çalınmamıştı,kapı zorla açılmamıştı.Üstelik kadın yanlış soylemeyeyim ama yaklaşık 24 yerinden bıçaklanmış o durumda apartmanın en üst katından kapı girişine kadar gitmiş ve apartman girişinde çevredeki esnaf tarafından bulunmuş ve hastaneye götürülmüş ama daha yolda hayatını kaybetmiş.İki çocukta biri mutfakta diğeri ise başka bir odada ölü bulunmuş.Ama bu sırada eve 1dk lık mesafede çalışan koca olay yerine bir türlü ulaşamamış ve bütün çağrılara rağmen tv ye çıkıp bu olayla ilgili hiç konuşmamıştı.Tabi bu da ilk başta bütün dikkatlerin üstünde toplanmasını sağlamıştı ama sonradan çıkıp acısının çok taze olduğunu ve sadece katillerin bulunması istediğini söylemiş .. katillerin bulunduğu gün anca tv ye çıkabileceğini söylemiş ama yine sakin tavırlarıyla dikkat çekmişti.Tabi bir de aynı apartmanda karşı karşıya oturdukları kaynana var.Kadıncağız kendisine ait olan 2 evi de çocuklarına paylaştırmış sonra kendisi ortada kalmış ve kendisine tam da bu ölen İlknurun karşı tarafında çatı katında bir oda yapılmış ve sobası bile olmayan bu yerde kalmaya mecbur edilmiş.Bütün gün çocuklarını dolaşıp onlarda gününü geçiren,yemeğini yiyen,ısınan kadın akçam olduğun da kendi evine ( ya da odasına demek daha doğru olur) gider elektrikli battaniyesine sarınır ve öyle yatarmış.Tuhaf olan kendi kızlarının bile arada tartıştıkları gelinini öldürtmek istemesini düşünmüş olmaları.Her geçen gün dediğim gibi işler sarpa sarıyor ve bende sonucu büyük bir merakla bekliyorum.Bu konuda da bir gelişme olursa tabi ki sizinle de paylaşacağım.Şimdilik benden bu kadar..görüşmek üzere... :)
Neden Yazıyorum!!!
13 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder